12 Şubat 2014 Çarşamba

BİR SİYASİ PARTİ LİDERİ EKRANLARDAN NİÇİN KAÇAR?

BİR SİYASİ PARTİ LİDERİ EKRANLARDAN NİÇİN KAÇAR?
Mak. Yük. Müh. Ahmet YALVAÇ
              Sevgili ANAYURT Okurları, her halde kimden bahsettiğimi anlamışınızdır. CHP Lideri sayın Kemal KILIÇDAROĞLU, AKP Lideri ve Başbakanımız sayın Recep  Tayip Erdoğan ı  bir televizyon proğramında tartışmaya davet ediyor, ama O sürekli olarak bu davetten kaçıyor.Ve diyor ki ben onunla neyi tartışacağım? Sayın KILIÇDAROĞLU Yalan Rüzgarı Dizisinde gitsin film çevirsin.
             Sayın Başbakanımız hep ileri demokrasiden bahsediyor ya,bende bu noktadan hareketle Batı Demokrasilerinde bu işlerin nasıl yapıldığı hususunda bir şeyler söylemek istiyorum. Ama önce,sayın Başbakanımızın Ekranlarda sayın KILIÇDAROĞLU nun karşısına niçin çıkmak istemediği hususundaki kişisel görüşümü aktarmak istiyorum.
             Sayın KILIÇDAROĞLU nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Kadir TOPBAŞ ile, Ankara Byükşehir Belediye Başkanı sayın Melih GÖKÇEK i Televizyon Ekranlarında nasıl zor durumlara düşürdüğünü hep birlikte gördük. Bundan dolayı olmalı ki, sayın Başbakanımız sayın KILIÇDAROĞLU nun karşısına çıkmak istemiyor; daha doğrusu Ondan çekiniyor. Sayın Bülent ARINÇ ile, sayın Prof. Dr.Burhan KUZU da sayın KILIÇDAROĞLU nun karşışına çıkmak istememişlerdi.
              Sayın ILIÇDAROĞLU, Devlet idaresinde Genel Müdürlük Makamlarında bulunmuş, ayrıca hesap uzmanı olduğunu söylüyor. İyi bir tartışma yeteneğine sahip olduğunu da göz önünde bulundurursak,çoğu siyasetçinin karşısına çıkmak istememesi normal
             Sayın Başbakanımızın  3-4 yıl önce bir TV proğramında o zamanki CHP Genel Başkanı  sayın Deniz BAYKAL ile tartışmalarını izlemiştim. O zamanda sayın Başbakanımızın, sayın BAYKAL karşısında yetersiz kaldığını gözlemlemiştim
             Bilindiği üzere sayın BAYKAL bir Hukuk Doçenti ve deneyimli bir siyasetçidir. Sayın Başbakanımızın çıkıp ta ben şu Üniversiteden mezun oldum, uzmanlık alanım şu dediğini ben hiç duymadım. Ama memur olarak Devletin Kademelerinde hiç çalışmadığını söylediğini duydum. Her halde bu sebepten olsa gerek uzman kişilerle TV  proğramlarında tartışmaktan imtina ediyor
SERBEST ATIŞLAR…….
               Ben çoğu siyasetçinin, tek başlarına verdikleri beyanatların ve meydanlardaki konuşmalarının bir ceviz kabuğunu bile doldurmadığını görüyorum, ve onları dinlemekten genelde zevk almıyorum
             Meydanlarda siyasetçiler, sadece kendi söylemek istedikleri şeyleri söylüyorlar, Halk ta bunları ister istemez dinliyor. Hele sayın Başbakanımızın toplantı ve mitinglerinde Onun hoşlanmayacağı sorular soranların yada slogan atanların vay haline…!Onun için ben tek yanlı beyanat ve mitinglerde söylenenleri serbest  atışlar olarak nitelendiriyoru
BATI DEMOKRASİLERİNDE TV PROĞRAMLARININ ÖNEMİ
            Başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere,Fransa, Almanya gibi ülkelerde , bir başbakan yada cumhurbaşkanının kim olacağına kanaat getirilmesi , yaklaşık 2 yıl alıyor. Bu zaman süresi içerisinde adaylarla ilgili her şey araştırılıyor, televizyon proğramlarında kıyasıya tartışmalar yapılıyor, daha bilgili, deneyimli  olan kazanıyor., ve hiçbir şey tesadüflere bırakılmıyor Bizde ise en iyi serbest atışı yapan kazanıyor. Ne zaman ki işlerin sarpa sardığını görüyoruz, o zamanda iş işten geçmiş oluyor .İşte Batı ile aramızdaki fark burada..
             1 Mayıs 2011 Çarşamba günü gazetede bir haber okudum.. Yunanistan Ege Denizinde 2004 te 2 Adamızı işgal etmiş;Bulamaç ve Eşek Adası. Bu haberi daha önce Demokrat Parti Genel Başkanı sayın Namık Kemal ZEYBEK dile getirmişti. Gazetede sonradan haber olarak çıktı
            İktidar böyle bir oldu bittiye niçin zamanında müdahale etmemiştir, gazete haberinden sonra ne gibi bir girişimde bulunulmuştur?
            Ege Denizinde her sene düzenli olarak yapılan Askeri tatbikatların seçim öncesınde iptal edilmesinin ne gibi bir gerekçesi var
            Sayın Başbakanımız Büyük Orta Doğu Projesi BOP un Eş Başkanı olduğunu söylüyordu. Böyle bir görevi kim ve nasıl verdi, böyle bir görevde Büyük Millet Meclisinin haberi ve onayı var mı ?
           Kıprıs ta gelinen nokta nedir, Avrupa Birliğine girmek  uğruna Batıya ne gibi tavizler verdik?
           Yabancılara büyük miktarlarda Toprak satıldığı söyleniyor, bu Topraklar kime satılmıştır ve yüzölçümü nekadardır?
            Komşularımızla sıfır sorun politikası denildi. Böyle bir politika ile hangi sorun halledildi?
             Bu ve buna benzer kritik soru ve sorunların cevabını sayın Başbakanımız televizyonlarda Siyasi Parti  Liderleri ile tartışma proğramlarında vermelidir.
             Halkımız bu soru ve sorunların cevabını  Seçim öncesinde muhakkak öğrenmelidir.
              Saygılarımla.. (ANAYURT GAZETESİ, 3 Mayıs 2011 Cuma)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder