DEMOKRASİYİ GELİŞTİRİP
YAŞATMAK İÇİN
NE YAPMAMIZ LAZIM?
Mak. Yük. Müh. Ahmet YALVAÇ
Sevgili ANAYURT Okurlarıı,başlığı okudunuz
; ama benim değinmek istediğim husus, sayın Başbakanımızın ısrarla Türkiye nin
gündemine sokmaya çalıştığı , içeriğini tam olarak kendisinin bildiği
DEMOKRATİK AÇILIM konusu ile, yine sınırlarını kendisinin çizdiği insan Hak ve
Hürriyetleri , yada seçimden sonra Anayasamızda yapacağını söylediği büyük
değişiklikler değil.. Ben başka hususlardan bahsetmek istiyorum
Bizim işinde gücünde olan normal
vatandaşımızın Anayasa, Babayasa ile yada temel insan hak ve hürriyetleri ile
bir sorunu yok. Sorun olduğu söylenen çoğu problem de zaten belli İktidarlar
tarafından suni olarak ve kendi ihtiyaçları doğrultusunda yaratılmıştır. Bizim
işinde gücünde olan normal vatandaşımızın asıl problemi,işşizlik ,geçim
derdi…vs
Demokratik Açılım adı altında Anayasda ve
yasalarda zorlamalarla yapılan değişiklikler ise, aslında bizim Halkımızın
talepleri, istekleri değil;bunlar başta Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa
Birliği Devletlerinin ısrarlı talep ve istekleridir. Eğer AKP Seçimde tek
başına iktidar olabilecek çoğunluğu tekrar yakalayabilirse, Demokratik
Açılımdan neyin kastedildiğini Anayasada yapılacak değişikliklerden
anlayacağız.Oy kaybına uğrar endişesi ile asıl yapmak istediğini şimdilik gizli
tutuyor.
Önce Tunus
ta başlayıp, sonrasında Mısır,Libya, Yemen ve Suriye de meydana gelen halk
ayaklanmalarını da , halkın bazı haklı talepleri olmasına rağmen arka planda
başta ABD ve diğer Batılı Devletler vardır. Müslüman ülkelerinde başa geçen
Kişiler 30 -40 yıl ya da mümkün olsa ölünceye kadar iktidarda kalmak
istediklerinden demokrasi kültürü maalesef gelişemiyor. Ve sonuçta,
Yabancıların kışkırtması ile de olsa halk hareketleri olabiliyor.Ama bu şekilde
yaşanan değişiklikler maalesef halkın yararına olmuyor.
İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisinin
reklam panolarındaki bir cümlesinin burada ne anlama geldiğinin tahlilini
sizlere sunmak istiyorum
Türkiye
Hazır, Hedef 2023
AKP 9 Yıla yakın bir zamandır iktidarda. Eğer, bu
dönemde kazanırsa toplam 13 yıl eder.Sonra, sayın Başbakanımızın Cumhurbaşkanı
olmak istediğini de biliyoruz. 5 Yıl daha ilave edersek,AKP için toplam süre 18
yıl eder.Eğer sayın Başbakanımız 2 dönem Cumhurbaşkanı olmayı düşünüyorsa o
zaman 2023 yılına kadar AKP iktidarda demek. Anlaşılan odur ki, hedef 2023 ten
kastedilen de bu olmalı.
Eğer işler
böyle devam ederse gidilen istikamet Demokrasi değil, Tek Partili dönemdir.
Sonuçta Demokrasinin ve Rejimin korunabileceğini de şimdiden kimse garanti
edemez.
Amerika
Birleşik Devletlerinde Başkanlar en fazla 4+4 formülü ile 2 dönem,yani 8 yıl
için seçilebiliyorlar.Böyle bir formül ile potansiyel Başkan Adaylarının da önü
açılmış oluyor
Sonra, yine
başta ABD olmak üzere, Almanya, Fransa..vs gibi batılı devletlerde,devletin ve
hükümetin başına geçebilecek kişiler, bizde olduğu gibi 1 hafta yada 10 günde
belirlenmiyor;1,5-2 Sene geçmesi gerekiyor. Bu süre içerisinde potansiyel
adaylarla ilgili olarak, hangi eğitimi aldığı, uzmanlık alanı ,hangi görevlerde
bulunduğu,serveti,çocukluğu, dünya görüşü her şey araştırılıyor, sorgulanıyor.
Televizyon tartışmaları ile de, o kişiyi daha iyi tanıma fırsatı ortaya
çıkıyor.
Sayın
Başbakanımız demokrasi sözünü dilinden
hiç düşürmüyor ama, isteği şekilde bir karar çıkmazsa, Yargıya söylemediğini
bırakmıyor, kendisini eleştiren Köşe Yazarlarından hiç hoşlanmıyor, Gazete
Patronlarını, bazı İş adamlarını tehdit ediyor, sorunlarını dile getiren
çifçiyi öğrenciyi azarlıyor. ….vs .Demek itediğim şudur ki,bu güm gelinen
noktanın demokrasi ile bağdaştığını söylemek maalesef mümkün değil. Halkımız da
bu yüzden çok endişeli.
CHP Lideri
sayın Kemal KLIÇDAROĞLU, sayın Başbakanımızı TV ekranlarında defalarca
tartışmaya davet etti. Ama O, bu işe hiç yanaşmadı. Hatta gitsin Yalan Rüzgarı
Dizisinde film çevirsin diye onunla dalga geçti
Halkımız
kendisini idare etmek isteyenlerin yaptıklarını ,yapmak
istediklerini,kapasitesini, hakkındaki her şeyi bilmeli,
Demokratik Açılımla neyin kastedildiğini,
nihai hedefini, seçimden sonraki Anayasa değişikliğinin ne olduğunu ve nihai
hedefini seçimden önce mutlaka
bilmelidir.
Yunanistan
2004 te Ege Denizinde bulunan 2 adamızı işgal etmiş; Bulamaç Adası ile Eşek
Adası. Bunu da sayın Namık Kemal ZEYBEK sayesinde öğrendik. Bu husus sonra bir
gazete de haber olarak çıktı..Demek istediğim şu ki,özellikle de dış politika
konularında bildiğimiz,bilmediğimiz çok şeyin olduğu anlaşılıyor. Eğer sayın
Başbakanımız bu konularda Topluma tatmin edici açıklamalarda bulunmazsa, yada
kendi bildiğini yapmaya devam ederse bu aşamadan sonra yapılabilecek bir şey
yok. O zaman cevabı seçim sandığında vermek lazım
Saygılarımla, (ANAYURT GAZETESİ; 10 Haziran 2011-Cuma)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder